top of page

İş Hukukunda İşe İade Davaları

  • Yazarın fotoğrafı: Kalafat&Cebeci
    Kalafat&Cebeci
  • 3 Kas 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Kas 2024

İş hukukunda, işveren ve işçi arasındaki temel anlaşmazlıklardan biri olan işten çıkarma konusu, sıklıkla işe iade davaları ile gündeme gelir. İşe iade davaları, işçinin iş akdinin feshedilmesinin ardından iş güvencesi sağlamak amacıyla açtığı bir dava türüdür. İşten çıkarılmanın geçerli bir sebebe dayanmadığı durumlarda, işçinin tekrar eski pozisyonuna dönmesini sağlayan bu davalar, iş hukukunun sosyal koruma fonksiyonunun önemli bir parçasıdır.

1. İşe İade Davalarının Hukuki Dayanağı

Türkiye’de iş güvencesi ve işe iade davalarının hukuki temeli, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ila 21. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, işverenin işçiyi işten çıkarma kararının geçerli bir nedene dayanması gerektiğini belirtmektedir. Eğer işveren geçerli bir neden göstermezse veya gösterdiği neden yeterli değilse, işçi işe iade davası açarak işine geri dönme hakkı talep edebilir.

2. İşe İade Davası Açabilme Koşulları

İşe iade davasının açılabilmesi için bazı koşulların sağlanması gereklidir:

  • İşyerinde Belirli Bir Çalışan Sayısının Olması: İş Kanunu'na göre işe iade davası açabilmek için işyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması gerekir.

  • Belirli Bir Çalışma Süresi: İşçi, aynı işyerinde en az 6 aylık kıdeme sahip olmalıdır. Bu süre, aynı işverenin farklı işyerlerinde geçirilen süreler de dahil edilerek hesaplanır.

  • Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: İşe iade davası açabilmek için işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması gerekir. Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler bu davayı açamazlar.

  • Geçerli Fesih Nedeni: İşten çıkarılma geçerli bir fesih nedeni ile yapılmış olmalıdır. Geçerli fesih nedenleri işçinin yetersizliği, davranışları veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler olabilir. Ancak, keyfi ya da haksız sebeplerle fesih yapıldığında işe iade davası gündeme gelir.

3. İşe İade Davasının Süreci

İşten çıkarılan işçi, fesih bildirimini aldığı tarihten itibaren 1 ay içinde işe iade davası açmak zorundadır. Bu davalar, iş mahkemelerinde açılır ve genellikle hızlı bir şekilde sonuçlandırılması hedeflenir. Mahkeme sürecinde, işverenin fesih kararını geçerli bir nedene dayandırması beklenir. İşveren, işçinin performansı, iş disiplini ya da işletme gerekçeleri gibi geçerli nedenleri ispat etmekle yükümlüdür.

4. Mahkemenin Kararı ve Sonuçları

İşe iade davasında mahkeme, işten çıkarmanın geçerli olup olmadığını değerlendirir. Eğer mahkeme işten çıkarmanın haksız veya geçersiz olduğuna karar verirse, işçiye şu haklar tanınır:

  • İşe İade: İşveren, işçiyi eski işine iade etmek zorundadır. Bu durumda işçi, işten çıkarıldığı tarihten itibaren en geç 10 gün içinde işverene başvurarak işe geri dönmek istediğini beyan etmelidir.

  • Boşta Geçen Süre Ücreti: İşe iade kararı verilmişse, işçiye işten çıkarıldığı tarihten mahkemenin karar tarihine kadar geçen süre için en fazla 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenir.

  • İşe Başlatmama Tazminatı: İşveren, mahkeme kararına rağmen işçiyi işe geri başlatmazsa, işçiye 4 ila 8 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödemek zorundadır.

5. İşe İade Davalarının Avantaj ve Dezavantajları

İşe iade davaları, işçinin haksız yere işten çıkarılmasını engelleyen önemli bir mekanizmadır. Bu dava sayesinde işçiler, iş güvencesi elde etmekte ve ekonomik kayıplarının bir kısmını telafi edebilmektedir. Ancak, davanın açılabilmesi için işyerinde en az 30 işçinin bulunması ve işçinin en az 6 aylık kıdeme sahip olması gibi sınırlamalar, bazı işçilerin bu haklardan yararlanmasını zorlaştırabilir.

İşveren açısından ise işe iade davaları, fesih kararlarının titizlikle alınmasını gerektirir. İşverenler, işten çıkarma kararlarını geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Aksi takdirde, işe iade davası sonucunda hem boşta geçen süre ücreti hem de işe başlatmama tazminatı ödeme riski ile karşılaşırlar.

6. Sonuç

İşe iade davaları, işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinin sona erdirilmesinde adil ve dengeli bir çözüm sunmayı amaçlayan önemli bir iş hukuku aracıdır. İşçinin iş güvencesini sağlarken, işvereni de geçerli nedenlere dayanmayan fesihlerden kaçınmaya yönlendiren bu dava türü, iş barışının korunmasına katkı sağlar. İş hukuku uygulamaları ve Yargıtay kararları çerçevesinde işe iade davalarının sınırları ve işleyişi belirlenmiş olup, her iki tarafın da bu davaların koşul ve sonuçlarını iyi bilmesi büyük önem taşır.

Bu makalede işe iade davalarının temel şartları, süreçleri ve sonuçları hakkında genel bir bakış sunulmuştur. İşe iade konusunda daha spesifik durumlar ve ayrıntılar için iş hukukunda uzman bir avukatla çalışmak yararlı olabilir.

 
 
 

Comentários


Não é mais possível comentar esta publicação. Contate o proprietário do site para mais informações.

© 2024 by Kalafat & Cebeci Powered and secured by Wix

    bottom of page